30 Kasım 2012 Cuma

7 film tek senaryo


Gün gelir Falling Down (sonun başlangıcı) filminde olduğu gibi tepesi atar insanın.Tepesi atmak deyimi bu film için çok hafif kalıyor elbette.Şehrin trafiği keşmekeşle başlayan cinneti bir fastfood zincirinde istediği menünün hiç de o resimdekine benzemediğini görünce Hulk gibi öfkelenmesiyle sonuçlanır ve…
Cıkk! Silaha ve şiddete karşıyız di mi sayın okur. Michael abi yerinde olsaydım o kravattan işten falan sıyırmak için Edward norton’un Fight Club’taki taktiğini denerdim.Tabii biraz kendimi pataklamam gerekirdi.Mazoşizm ama en azından kendine zarar verir insan :)
Diyelim tutmadı bu numara o zaman Saint Fort of Washington filmindeki Matt Dillon abi gibi sokaklarda Dany Glover gibi bir arkidiş bulup araba camlarını falan temizlersin.
Ya düşününce bu da pek iyi sonuçlanmayacak gibi.Belki de çikolata filmindeki Johnny Deep gibi Çingenelere katılıp Bohem bir hayat yaşarız.
Fekat makus kader işte. Bu kadar boş kalınca düşünmeye başlar insan felsefeye falan boğulur.Ben kimim,ne ayak lan bu dünya falan diyerektene yolumuz Guguk kuşu filmindeki gibi bir akıl hastanesine düşebilir.

Olsun bir nebze kafa dinler soluklanırız.Beynimize verdikleri elektrik şokları ise cabası. İşi fazla abartmadan ve Louise Fletcher yenge gibi bir başhemşire fazla dalaşmadan kaçarız aga bir gece vakti.Taa Tibet’e kadar mesela hemide en az yedi yıl kalınmalı ki Nirvana’ya falan ulaşılsın.
Madem keşiş kıvamına gelindi dönünce inzivaya çekilip yazmaya başlarsın anılarını.Dünya çapında bir yazar olursun.Ama dikkat et araban yolda kaza falan yapar da bir fanatiğinin eline düşmeyesin.Misery filmindeki kate bates gibi:))

THE END...





3 yorum:

  1. hepsi birbirinden guzel filmleri cok iyi baglamissiniz :) ve ozlemisimyazilarinizi okumayi ..

    YanıtlaSil
  2. Ben en çok Guguk Kuşu'nu sevmiştim.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...