12 Ocak 2015 Pazartesi

Dante gibi ortasındayım ömrün

çizim:Ali Ulvi Ersoy

Altı adet fotoğraf çekildi; nüfus cüzdanı öğrenci belgesi, terhis belgesi vesaire fotokopileri hazırlandı. Bankadan hesap açıldı ve son olarak akciğer filmi ve sağlık raporu alınacak. Ah! Bir de adli sicil kaydı vardı sahi. Çoğunuzun anlayacağı üzere nihayet bir işe girmeme ramak kaldı. Sevinçliyim ve umarım çalışacağım yerde mutlu olurum.

Bunun haricinde bugün otuz beşime bastım. 35 koca yıl, dile kolay. Eskilerin demesine göre yolun yarısındayım. Doğrusunu söylemek gerekir ki anlamadan gelip geçti ilk bölüm ve korkarım bundan sonra ki bölümde aynı hızla akıp gidecek. 35 yıl… Neler neler yapılabilirdi bunca zamanda. En azından geçen süre boyunca doğruluk dürüstlükten yana pek taviz vermediğimi düşünüyorum. Geriye kalan ömrümdeyse tek isteğim huzur ve sağlık, özellikle akıl sağlığı. Böylesi bir dünyada sanırım hak verirsiniz ki aklı sağlığını muhafaza etmek her şeyden daha zor. Tanrı hepimize yardımcı olsun.


Aslında bu yazımda ele alacağım bir konu yok sayın okur. İşte belli bir periyodik dengeyi tutturmak namına klavyenin başına geçtim. Düşünüyorum da bu çalışma hayatı çok iyi gelecek bana. En başta uzun zamandan sonra tekrar düzenli bir uyku saatim olacak. Çoğunuz kendinizi dinlemek, dinlenmek adına fırsat kolluyorsunuzdur eminim. Benim ise özellikle son bir yıldır buna oldukça zamanım oldu. Fazlaca oldu. Belli bir yerden sonra sürekli kendini düşünmek, kendiyle baş başa kalmak inanın pekiyi gelmiyor insana. Hani düşün düşün boktur işin hesabı. Rodin’in o malum heykeli pozisyonunda çoook vakit geçirdim. Boşuna Bakırköy ruh ve sinir hastalıklarının bahçesine dikmemişler o heykeli di mi :) eh vakit bol olunca, insanın sabahlara kadar tv’de tartışma programlarına kilitlenip memleket meseleleriyle de kafayı yorması kaçınılmaz oluyor. Eh bir de, bir o kadar okunan gazeteleri, köşe yazılarını da ekleyin. İşin doğrusu derslerim sığınacağım bir liman gibi olmaya başlamıştı. Şimdi akşam eve yorgun argın geleceğim, yemek ye bir televizyona bak falan sonra on iki deyince hop yatağa. İyi olacak iyi. Bedensel yorgunluğa fazlaca ihtiyacım vardı, bilmem anlatabildim mi?

 Bir de para kazanma kısmı var tabi. Yine bir sürü kitap alıp okuyabileceğim eskisi gibi, kaç zamandır ihmal ettiğim sinema tiyatroya da tekrar gidebileceğim. Sizi bilmem ama benim için bunları yapmak bir sorumluluk. Her hafta sonu sinema, ayda iki tiyatro ve en az bir kitap okumalı insan di mi efendim. Ah! Nasıl unuttum, tekrar birkaç dergiye de abone olmalı. Bunun haricinde Leman Gırgır falanda yine okunmaya başlamalı di mi. Ulan parasızlık beni ne vurmuş be.Bu arada Leman falan demişken, Paris'te Charlie Hebdo'ya yapılan saldırı çok üzücüydü,kınıyorum buradan. 

Şimdi düşünüyorum da demek ki bundan sonra sizlere yazacak çok şeyim olacak sayın okur, yaşasın :) evet yeni kültür sanat ajandanız bendenizim efenim. Komşu neti de bırakıp bir internet aboneliğe de başlattım mı tamamdır… ay nedense bir sevinç sardı beni birden :)bundan sonra görün bakalım blog nasıl yazılırmış siz :)hadi kalın sağlıcakla…
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...