7 Ocak 2018 Pazar

Geçip gitmiş günler gelin,rakı için sarhoş olun


Bir yıl daha sona erdi... Geçen yılı düşünüyorum da benim için sayıdan başka bir şey ifade etmiyor. Gerçi tersi olsa ne olurdu ki ? Ne yaşandıysa geçmişte kaldı gitti işte. Şimdi ise yeni bir yıl,yeni umutlar,hayaller ve saire... Umudum ise seneyi olabilecek en az zararla atlatmak, uzun zamandır böyle değil miyiz hepimiz ?

Sizlere bakıyorum da,hani takip ettiğim üç beş kişisiniz. Bazılarınız evlendi, kiminiz boşandı. Bir kaçınız ofisiniz de çalışmaya devam edip, arta kalan zamanlar da buraya bir şeyler yazmaya çalışıyorsunuz. Bazılarınızın çocukları evlendi, artık emekliliğin (ne kadar mümkünse) tadını çıkarmaya çalışıyor. Kiminiz taşrada bir okulda çocuklara eğitim verip, bahçesiyle uğraşıp kahvesi eşliğinde kitap okuyor. Kitap okumak, işte sanırım bu hepimizin ortak eylemi. Öyle ya,yaşamı çekilir kılan belki de yegane meşgale kitap okumak. Ha pardon unutmayalım, bir kaçınızın kitabı basıldı geçen yıl matbaa da. İşte paylaştığınız kadar bildiklerim bunlar. Buradan yola çıkarak diyebilirim ki sakin durağan tipleriz biz blogger'lar :)

Somut olarak ben neler yaptım peki, hmm bi düşünelim bakalım.Şükür,sağlıma kavuştum ve işime dönebildim tekrar.İlk kez İzmir'e gittim ve ilk kez sizlerden biriyle tanışma fırsatım oldu orada (momentos). Sürücü ehliyetı aldım geçen yıl.Ha ! nasıl unuttum yahu yirmi yıllık saçlarımı kestirdim ( ki iyi mi ettim emin değilim hala :) )Şu an yazmakta olduğum notbook'u aldım, evime internet bağlattım. Gene bol bol kafeler de kızlarla kesişmeye devam etmenin ötesine geçemezken,benim aksine geçen yıl balıklarım ha bire üremeye devam etti. İşte gerisi malum sayın okur, geri kalan zamanlarda sinemaya gidildi,kitaplar okundu falan. Maalesef geçen yıl,bir kez olsun tiyatroya gitmediğimi şimdi fark ediyorum. İşte bu yıl telafi etmem gereken önemli bir konu. Barış Özcan denen bir youtuber var,mutlaka takip edin bence. Onun 2018 için tasarladığı bir hedef zinciri var. Mutlaka buna tiyatroyu da dahil etmeli (kendime kişisel not )



Ortak eylemimiz kitap okumak demişken  üstat Fazıl Say senenin sonlarına doğru bir kitap yayımladı. " Akılla bir konuşmam oldu" Ne demişim instagram da bunun için :


(Bugün aramızdan ayrılışının 79.yılını yad ettiğimiz Atatürk'ün dediği üzere :" Sanatçı,toplumda uzun çalışma ve uğraşlardan sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır" Bu vatan bütün Dünya'nın tanıdığı iki sanatçı çıkarmayı başarmıştır yalnızca,biri Nazım diğeri de Fazıl Say. "Akılla Bir Konuşmam Oldu" kendisin de ifade ettiği gibi bir müzisyenin üretim sancılarını,ülkesine ve dünyaya bakışını,kaygılarını,hayallerini vs. anlatıyor. O halde bize de bu kitabı derhal okumak düşer. Teşekkürler Fazıl Say.)

Fazıl demişken, hayat arkadaşı Ece Dağıstan'ın Güvenç Dağüstün ile birlikte çıkardıkları Güz Şarkıları albümüne de bir göz atmanızı tavsiye ederim. D&R'da bu albümün satışta birinci sırada Fazıl'ın Nazım Oratoryosu'nun ise beşinci sırada oluşu ülkemiz adına umut verici bence.



Geçen senenin muhakemesini bu yılın planlarını yapmanın dışında an'a gelecek olursak. Fena halde yorgunum okur, öyle yorgunum ki yazamayışımın sebebi öncelerin aksine küskünlük,kapris falan değil bildiğiniz yorgunluk. Mental ve fiziksel yorgunluk, ve gene genelin aksine fiziki yorgunluk daha ağır basıyor son günlerde. Gerçi kışları böyle olurum ben. Uykum var hep, bu da her erkek gibi biraz ayı olduğumun göstergesi olsa gerek :) Neyse sütümü içer ve yatar ben. Sevgiler.... :)





4 yorum:

  1. Yani 2017 fena geçmedi diyorsun!
    Ben de kendi adıma bu sene 2017'den daha fazla kitap okumayı hedefliyorum. Ama malum her şeye yetişecek zaman olmuyor bazen.

    Güzel ve keyifli geçsin yeni senemiz diyelim o zaman

    *Bir de kendi adıma zaman bulsan da film yazıları yazsan ne güzel diyor ve gidiyoruuummm

    YanıtlaSil
  2. Yorgunum diyorsun ama bekar erkekler böyle şikayette
    bulunmamalı bence. iş saatleri belli eve gel yat tüm gece
    oh daha ne olsun :)bak eşimi örnek vereyim saat sabah
    6 da kalkıyor birsaat işe gidiş sonra bir saat dönüş yollarda. saat
    akşam 7 de evde. yemek,toplanma, yatana kadar vıdı vıdı başında
    iki dişi . hele ergenle yapılan kavgalar her gece. canım istemedi
    bu gün etraf dağınık kalsın olamaz yoksa çok söylenirim.şöyle oturup
    kafamı dinleyeyim gece saat 11. valla ne diyeyim
    hepimiz birbirimizden yorgunuz

    YanıtlaSil
  3. Video güzelmiş. Ben de takip edeceğim artık kanalı:)
    Ben de 2017'de sadece bir kez tiyatroya gittim. O zaman 2018'de 10 kere gitmeyi hedefliyorum. Haydi bakalım...

    YanıtlaSil
  4. Buradan yola çıkarak diyebilirim ki sakin durağan tipleriz biz blogger'lar :)

    sürünen ama kuyruğu dik tutan tanımını da kendi adıma ekleyebilirim sanırım.

    Komik ve hüzünlü, akıllı ve neşeli bir yazı olmuş. Sabahın kör vaktinde işe gelip Güvenç Dağüstün & Ece Dağıstan - Usulcana (Cemal Süreya) dinliyoum şu an.

    Gün ve ömür sevilesi yaşansın...

    Sevgiler

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...